213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 156. maddesi gerçek ve tüzel kişilerin şirket kurma haklarıyla ilgili olarak düzenlenmiştir. Bu maddeden günümüze kadar geçen zamanda çalışma biçimlerinde oldukça fazla değişim görmek mümkün; artık yalnızca geleneksel ofisler değil sanal ofisler de sıklıkla tercih edilmeye başlandı. Bu sayede, sanal ofis kullanıcıları vergiye tabi ticari faaliyetlerini rahatlıkla sürdürebilir. Sanal ofis kullanarak şirket kuruluşu yapan girişimciler, home office çalışanlar ve freelancerlar yasal tebligat adresi olarak sanal ofis adresini kullanabilir. 2016’dan itibaren de geleneksel tebligat yöntemi bırakılarak e-tebligata geçilmiştir. Bu nedenle, sanal ofislerin tebligat adresi olarak gösterilmesinde kanunen hiçbir sakınca yoktur. Ticari faaliyetlerde bulunmak isteyen girişimcilerin şirketleri için sanal ofisleri tercih etmesinde giderlerin muhasebeleştirilmesi de önemli etkenlerden biri. Sanal ofislere ödenen aylık kira ve ek hizmetler şirketiniz adına gider olarak gösterilebilir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesi sayesinde bu giderleştirme tamamen yasaldır. Aynı zamanda, sanal ofis firmalarının verdiği çağrı merkezi, kargo karşılama, resepsiyon gibi personellerin yönettiği hizmetleri de gider olarak göstermek mümkün.